Her zaman savunduğum ve söylediğim bir söz vardır.
"Hizmet için insan olmak yeterlidir"
Yıllardır böyle inandım ve bu inançla çalıştım.
Ancak geç de olsa şu tecrübeyi edindim, sen ne kadar doğruları devam ettirmeye uğraşsan da eline yetki denen sopayı alanlar, doğru ve dürüst olmadıkça iyi sonuçlar alamazsın ve seni gün gelir pes ettirirler.
Ama ben, son nefesime kadar inandığım Hakk cc yolunda doğru bildiğimi söylemekten ve doğruları savunmaktan vazgeçmeyeceğim.
Asla pes etmeyeceğim.
Oturdukları yerde prosedürlerinden başka bir adım ileri gidemeyenler yüzünden insanların maruz kaldıkları haksızlıkların karşısında durmadığımız sürece hakkaniyeten ve dürüstlükten bahsetmek kendini kandırmaktan öteye gitmez.
Sabır sabır da bir yere kadar...
Özellikle yardım ve sosyal hizmetler konusunda yapılan adaletsizlikler artık o kadar sinirimi bozuyor ki, "bırak bunları kendi haline" diyorum kendime ama vicdanım rahat etmiyor.
Kimsenin malı, mal varlığı umurumda değil.
Umurumda olmadı da olamaz da...
Bir yandan hali vakti yerinde olup devletin mağdurlar için verdiği yardımlardan hak sahibi olma yarışına girenler, öte yandan bu yardımları, devletin benim paramla gerçek ihtiyaç sahiplerine kullanılması için emanet ettiği yetkililerin sorumsuzlukları.
İlçemizde daha yeni yaşadığım bu konuyla ilgili bir olayı anlatmak istiyorum.
Ha şunu da belirteyim, gerekirse isim de veririm.
Ancak benim amacım birilerini ya da kurumları deşifre ederek bu durumdan bazılarının söylediği gibi reklam yaparak yararlanmak değil, bu konularda kime ya da kimlere güvenmemiz gerektiği hakkında vatandaşı bilgilendirmektir.
İnanın işini ve içini bildiklerimin etrafına kendini bambaşka biri olarak göstermek için girdikleri kılıkları gördükçe insanlara karşı tahammülüm azalıyor.
Neyse konumuza dönelim.
Yakından tanıdığım bir bayan kardeşim beni ziyarete geldi.
"Abla sana bir şey danışmak istiyorum ama nasıl söyleyeceğim bilmiyorum" deyince meraklandım.
"Çekinme söyle, bildiğim kadar yardımcı olmaya çalışırım" dedim.
"Abla dün ben bir komşumla çarşıya gittim. Komşum bana yardım kolisi dağıtıyorlarmış, hadi biz de gidip alalım dedi. Ben de ona takıldım gittim" deyince benim surat asıldı.
"Senin yardım kolisine ihtiyacın yok ki. Durumun gayet iyi, hadi sen gittin sana nasıl verdiler? Aklım almıyor"
"Abla vallahi TC numaramı yazdılar bir kağıda, ne sorguladılar ne de araştırdılar. Aldık koliyi geldik ama ben aldığıma pişman oldum" dedi.
"Yok artık. Sana da yuh artık. Yahu insanlar bu kuruma güveniyor para gönderiyor ki bu paralarla gerçek ihtiyaç sahipleri faydalandırılsın diye. Kızım senin evin, araban, fındıklığın, hatta kiracın, köyde de evin arsan var. Üstelik kocan çalışıyor ve düzenli bir maaşı var.
Birincisi sen hangi yüzle bu koliyi alıyorsun?
Bu kolileri benden alıp sana veriyorlar. İster darıl ister darılma hakkımı helal etmiyorum!
Sana ve senin gibileri araştırmadan soruşturmadan bunlardan faydalandıran yetkililerin de iki elim yakalarında...
Yıllardır bunların mücadelesini vermeye çalışıyorum. Pes vallahi dedim demesine de kime ne anlatıyorsun.
"Ama abla kim giderse alıyordu. Hatta koli ayırttıranlar bile vardı. Vermeselerdi madem ben aldım ama pişman oldum sana ne yapayım diye sormaya geldim" diye cevap verince "O koliyi etrafında gerçekten ihtiyacı olduğunu bildiğin yere ver yoksa bil ki çoluğuna çocuğuna bile bile haram yedirirsin. Çünkü o kolide tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Daha da başka bir şey demiyorum" dedim.
Bu cahil kardeşimi biraz biliyorsam, o koliyi bence açtı bir kısmını verdi bir kısmını kullandı gibi geçiyor kalbimden de artık Allah cc bilir.
Oturan Boğalar size söylüyorum;
Aldığınız yetki ve makamlarla, belki de haberiniz dahi olmadan adaletsizce yürütülen işlerin sorumluluğu ve vebali yine size aittir.
Bu dünyada oturduğunuz yerde prosedürüne uydurulan ama inceleme araştırma yapmadan yaptığınız işler bir şekilde yürütebilirsiniz.
Eeee bir öbür dünya gerçeği var tabi.
Yıllardır dile getirmeye çalıştım. İftira atıyorsun dediler ispat ettim sustular ama düzenleri devam etti.
Şikayet ettim yine aynen devam edildi.
Yahu komşumu şikayet ettim.
Bu adamın üç katlı evi var, arabası var, kiracısı bile var maddi durumu iyi.
Sonuç hala her sene kapısına kadar kiracısına da ona da kömür yardımı yıkılıyor.
Demek ki yapılmayan eksiklikler var.
Bizler gözümüze soka soka yaptıklarınız haksızlıkları dile getirmeyeceksek kimin Hakk cc yolunu bahsedelim neyin adaletinden söz edelim.
Ben onu bunu bilmem.
Eskidendi bunlar, şimdi sistem değişti, öyle dayıma söylerim devri bitti demiştim.
Yanlış demişim.
Herkes meğer dayı olmuş, yolunu da çoktan uydurmuş.
Ancak bu devran böyle gitmez.
Allah'ın cc adaleti tükenmez.
Bizim gibiler de Hakk cc yolundan asla vazgeçmez.
Allah'a emanet olun...
Ya dayı ol, ya dayını bul...
Paylaş