Kadın kendini, yapmış olduğu ve meşgul olduğu işlerde göstermelidir.
Kadın kendini değil, izlediği yolu, düşüncelerini ve duruşunu sergilemelidir.
Ve kadın;
İslam Ahlakı'na dayandığı müddetçe her çalışmasında güçlü ve başarılıdır.
İşte benim hayat prensibim...
Tüm hemcinslerimin de kendilerine bu prensipte yol çizmeleri en büyük emelim.
5 yıl önce kadın iç çamaşırlarını dükkan vitrinlerinde ve önlerinde aleni bir şekilde teşhir edenlerin, toplum ahlakının bozulmasında kadınları kullandıkları ve böylece kadınları küçük düşürdüklerini anlatan bir yazı yazmıştım ve en çok tepkiyi de kadınlardan görmüştüm.
Asıl şaşırtan ise benim gibi düşündüklerini zannettiklerimin beni eleştirmesi oldu.
Oysa yazımın amacı, kadın iç çamaşırlarının ulu orta sergilenmemesi ve sergileyenlerin engellenmesiydi.
Tepkiyi de kadınlardan aldım.
Hatta polise bile şikayet edildim.
İfadeye gittiğimde polis memuruna da "Eğer ben bu konudan ceza alıcaksam, hapis dahi yatsam inanın gururla gider yatarım" dedim.
O zaman 5 yıl gönüllü hizmet verdiğim vakıfın kadın kolları başkanı bile benden, İHH vakfıyla ilgim olmadığı ile ilgili bir yazı yayınlamamı dahi istedi.
Demek ki ben, kadın iç çamaşırlarını gözümüze soka soka teşhir edenlere karşı ne ayıp etmişim...
Demek ki ben, kadınları böyle durumlara sokanlara kızmakla ne hata etmişim...
Hadi ordan...
Hadi ordan...
Hadi ordan...
Toplumda kadını küçük düşüren her hareketin karşısındayım ve karşısında olmaya aynen devam edeceğim.
Kadının düşmanı mı kadın?
Şunu da herkes bilmeli, kadın var, kadın var...
Ne kadar hemcinsim olsa da her kadını bir tutmayın.
Ama akıllı, yetenekli ve başarılı olan kadınların var olduğunu da unutmayın.
Bizler kendimizi, ahlak anlayışımızı ön planda tutarak bilgimizle ve becerilerimizle her alanda geliştirebiliriz.
Ve bulunduğumuz topluluklara düzeni, nizamı ve kalıcı çözümleri getirebiliriz.
Yeter ki birlik olabilelim ve birlikte olup, birbirimize sahip çıkabilelim.
O kadar çok isterim ki, Hendek imize bir kadının Belediye Başkanı seçilmesini.
Bırakın başkanlığı bir kadına yardımcı görevi dahi verilmemiştir.
Belediye meclisinde bile bir veya iki kadın göstermelik bulunduruluyor.
Geçen seçimlerde mahallemize muhtar adayı oldum.
"Muhtarlık erkek işi" diyerek bana oy vermeyen kadınlar oldu.
Aday olduğum için birçok kadından tepki aldım.
Bırakın erkekleri, mahallemizdeki sadece kadınlar oy verseydi inanın kazanırdım.
Ama kadınları küçük gören kadınlar var oldukça,
Kızını, gelinini hatta çevrelerindeki kadınları, kendilerini yıllarca sıkıştırdıkları o dar kalıpların içine sıkıştırmayı layık gören kadınlar var oldukça,
Yaptığı hareket ve davranışlarla hem kendine hem de başka kadınlara zarar veren kadınlar var oldukça,
Kadına inat kadın olanlar da var olmalıdır...
Biz kadınlar, yolumuzu doğru, düşüncelerimizi akıllıca ve duruşumuzu sağlam tuttukça her vazifenin üstesinden gelebilecek kabiliyete sahibiz.
Yeter ki önce kadın kadına inansın.
Yeter ki önce kadın kadına dayansın.
Allah'a emanet olun...