MHP Hendek belediye meclis üyeleri, Musul, Kerkük ve Türkmeneli’nde yaşanan son gelişmeleri değerlendirdiler.MHP Hendek belediye meclis üyeleri adına Yaşar Aygüneş yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları kaydetti.
Aygüneş “Telafer, Musul, Kerkük, Tuzhurmatu, Yenice, Süleyman beg ve Kızlarbat şehirlerinde ciddi terör odaklı gelişmeler olmaktadır. Merkezi hükümet bölge üzerindeki kontrolü kaybetmiş, yönetim ya IŞİD’ın ya da Peşmerge güçlerinin eline geçmiştir. Irak Türkmenleri çaresiz, savunmasız ve sahipsiz kalmıştır. Tamamen silahsız olan Türkmen halkı şehirlerini terk etmiştir. Musul, Kerkük, Telafer ve Tuzhurmatu’da Türkmenlerin can ve mal güvenliği neredeyse kalmamıştır. Bugünkü ortamda Irak Türkmenleri büyük bir tehdit ve belirsizlikle yüz yüzedir. Kan gölüne dönen Irak’tan her gün Türkmenlerle ilgili korkunç katliam haberleri gelmektedir.
IŞİD’in Telafer’i ele geçirdiği gün, Irak polisinin 60 Türkmen’i acımasızca öldürmesi hepimizin yüreğini dağlamıştır. Irak Türkmenleri; “bizi asıl öldüren düşman kurşunu değil Türkiye’nin sükutudur” diyerek isyan etmektedir.
Karşımızdaki bölge manzarası; hükümetin “Türkiye’nin sabrını kimse test etmeye kalkmasın” gibi içi boş sözlerle geçiştirilmeyecek kadar vahimdir. Türkmenler yıllarca hor görülmüşler, her fırsatta katliam ve sürgünle karşı karşıya gelmişler, yok edilmek istenmişlerdir. Türkmeneli sürekli mağdur ve mazlum olmuştur. Türkmenler vicdansızca, alçakça canından olurken, Sayın Başbakan suya sabuna dokunmayan açıklamalarıyla oyalanmaktadır. Oysa ki; Türkmeneli’nde yaşanan insanlıkla bağdaşmayan gelişmelerin yarısı Filistin’de olmuş olsaydı Başbakan şimdiye kıyameti koparmıştı.
1926 yılında İstanbul Anlaşmasıyla “Toprak Bütünlüğü” nün korunması şartıyla Türkmeneli’nden çekilen bizlerin, alenen işgal altında olan ve MİSAK-I MİLLİ sınırlarımız içinde bulunan bu topraklara gereken müdahaleyi acilen yapması şarttır.
MUSUL ve KERKÜK Misak-ı Milli sınırları içinde hala Memleketimizin birer parçalarıdır ve orada yaşayan TÜRKMENLER de canımızdır. Kimse görmezden gelmemelidir ki- Türkmeneli Türk’tür, Türklüğün, asla düşmeyecek, düşürülemeyecek kalesidir. Musul ve Kerkük namusumuz, TÜRKMENELİ onurumuzdur. Recep Tayyip Erdoğan bunu anlamaya, bunu böyle kabullenmeye mecburdur.”
“VEBAL BOP EŞBAŞKANI’NIN BOYNUNDADIR”
“AKP hükümeti, Türkmenlerin hak ve hukukunu teminat altına almak amacıyla Musul başta olmak üzere, Türkmeneli’nin imdat çağrısını karşılıksız bırakmamalıdır” ifadeleriyle açıklamasını sürdüren AYGÜNEŞ şöyle dedi:
“Bu itibarla, Başbakan ve hükümeti, kararlı bir tutum izlemeli, Türkiye’nin fiili askeri gücüne de dayanan etkili bir caydırıcılık stratejisini tümüyle hayata geçirmelidir. Uluslararası camia ve Irak Merkezi Yönetimi ile yapılacak temas ve girişimlerin zaman kaybına yol açmadan yürütülmesi ve sonuç vermesi acil bir ihtiyaçtır. Türkmenlerin ve Türkmeneli’nin arkasında durulmalı, kimseye yem edilmemelidir. AKP hükümeti, Türkmenlerin hak ve hukukunu teminat altına almak amacıyla Musul başta olmak üzere, Türkmeneli’nin imdat çağrısını karşılıksız bırakmamalıdır. Türk askeri bugünler için vardır. Türk milleti her şartta Türkmen kardeşlerimizi kucaklamalı, onları kanlı çarktan kurtarmalıdır. Şimdi söz ve hareket sırası Başbakan Erdoğan ve hükümetindedir.
Aksi takdirde, Musul ve Kerkük’te akan her damla kanın ve Türkiye’nin uğradığı her türlü zararın vebali bu hükümetin ve BOP Eşbaşkanı Başbakan’ın boynunadır. IŞİD, şimdi Ortadoğu'nun yeni bir baş belasıdır. Bir ara Esad muhalifliğine soyunan IŞİD'e yardım ve yataklık yapanlar, imkan ve kolaylık sunanlar bugünlerde dökülen kanlardan, alınan canlardan doğal olarak bir numaralı sorumludur. IŞİD'i besleyip palazlandıran, yedip içiren, giydirip silahlandıran yerel ve küresel odaklar Ortadoğu'nun ölüm coğrafyası haline dönüşmesini projelendiren zalimlerden başkası değildir. Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde Ortadoğu’da Türkiye’yi bu kanlı oyunun içine itmeye çalışanlar, eninde sonunda bunun hesabını tarih ve millet huzurunda vereceklerdir. Tüm Türkmen kardeşlerimizin ve dünyanın neresinde olursa olsun işkence gören, canlarına kastedilen, zulüm altında olan Türk soydaşlarımızın, kardeşlerimizin bu zor ve acı durumlarının en kısa zamanda son bulması bizlerin en büyük temennisidir.”