2014 seçimlerinden sonra çıkarılan büyükşehir yasasıyla birlikte her ilde olduğu gibi Sakarya'nın da tüm köyleri mahalle oldu. Ancak bu karar sadece ve sadece kağıt üzerinde kaldı.Büyükşehir belediyesine ait olduğumuza inandırılacak bir hizmet ne yazık ki olmadı.Üstüne üstün eskiden beri bulunan su şebekelerine su saati takılmaya kalkışıldı.
Şuan 52 yaşında olan bir kişi olarak,47 yıl öncesine dönmek istiyorum.Dediğim gibi uzak mahallelerin birinde doğmuş ve büyümüş biri olarak çocukluk yıllarıma dönüp o yılları bilmeyen ve yaşamayan hatta bu uzak mahallelerin isimlerini bilmeyen ve bugün yöneticilik yapan kişilere bir şeyler anlatmaya çalışacağım.
Çocukluk yıllarımda bugün kuru olan o ırmaklardan su akıyordu. Bu ırmaklardan ya su kanalı yaparak evine su alacaksın ya da sırtında taşıyarak.O yıllarda en az 9-10 adet büyük baş,sayısını hatırlamadığım küçük baş hayvanlarını sulayacaksın. Yerel dille palan(çamaşır)yıkayacaksın...Mahallemize yaklaşık 5-6 km uzaklıktan ilk suyumuzun bağlandığı yıllarda bu köyün insanları günlerce kadın, erkek kazma kürek çalışarak mahalle çeşmemizden ilk suyumuzun akmasını sağladı.Bir nebze de olsa köylümüz bilhassa kadınlarımız rahata kavuştu.
Bu işin bir de maddi boyutu var. Bu insanların kimisi ormanda çalıştı kimisi de ahırdaki ineğini, öküzünü sattı. Kendi çalıştı ve suyunu mahalle çeşmesinden akıtmayı başardı.İnsanlar zaman içerisinde gurbete çıkmaya başlayınca büyükşehirlerdeki yaşantıyı köylerine de getirmeye başladı.Sizlerin garipseyeceği bir şeyden bahsetmek istiyorum.Günümüz uzak mahalleleri altmışlı,yetmişli yılların köylerindeki evlerde tuvaletler hep evlerin uzağındaydı. Tuvalete gitmek için evden dışarı çıkmak durumundaydın.
Bu köylerin bazı mahallelerine devlet eliyle bazı mahallelerine ise bölgede yaşayanların kendi imkanları ile 8-10 km mesafeden su getirildi.Kiminin özel suyu var.Dediğim gibi bazı bölgelerin suları devlet imkanı ile geldi. Hatta bu mahallelerin birine sulama suyu hattı bile çekildi.Harika bir mühendislik ürünü olan bu sulama suyundan bırakın su gelmeyi, hava bile gelmiyor! Bunun gibi gelen devlet suyundan bir türlü randıman alamayan bu uzak mahallelerde yaşayan insanlar tekrar bu depolara hat çekip suları ayırarak bugünlerde tam randımanlı olmasa da biraz su içmeye başladılar.
En sonunda büyükşehir kanunu ile mahalle olup ve büyükşehir belediyesine dahil olduk. Bu uzak mahallelerin yolunu bilmeyen yöneticilerimiz ilk olarak su kaynaklarını keşif yaptırıp değerlendirme yaptılar!Burada bir gariplik yok tabi ki kaynağı görmeden yatırım yapamazsın.
Derken mahallelere su saati takılmaya başlandı ve çok haklı olarak bazı mahalleler de saate karşı çıktı. Hendek ilçemizin 91 mahallesi var, son aldığım bilgiye göre 4 mahalle kalmış su saati takılmayan.Bu mahalleler de takmayın demiyor su saatini! İstekleri gayet anlaşılır şekilde: önce suyumuzu getirin, sonra da su saatimizi takın diyorlar! Büyükşehir ise mevcut olan su şebekesine saat takacağız diyor.
Sorun nerede?
Vatandaş ormanda çalışmış, hayvanını satmış, kendisi işçilik yapmış, hiçbir yerden bir destek almamış! Hiçbir katkın yok ama ben su saati takacağım diyorsun. "Vermeden almak ancak Allah'a mahsustur" derler.
Bir de bu uzak mahallelerde kanalizasyon nasıl yapılacak merak ediyorum. Su saati takıldığı zaman artık su bedeli de alınacaktır.Bir gariplik var ortada ama ben hala çözemedim.Bu uzak mahallelerin ilçe ve büyükşehir belediyelerinden tek istekleri olur. O da yollarının yapılması. Hendek ilçemizde bir tane grup yolu var bilmem yöneticilerimiz bilirler mi o yolu- Dikmen Grup yolu- yolu düşen Allah aşkına bir durumuna baksın. İnsanın aklına gelmiyor değil belediye ve oto tamircileri ortak mı diye. Yol o kadar kötü durumda ki. 10. ayın ortasına geldik halen bir çalışma yok.Unutulmamalı ki 15 Temmuz gecesi milletimiz bu yolları kullanarak sokaklara döküldü, canını hiçe sayarak ülkesini ve demokrasiyi korudu. Bu hizmetler bu millete anasının ak sütü gibi helaldir; unutmayın ve görevinizi yerine getirin!
Ayrıca bu grup yolunun yapılmamasını su saatinin takılmamasına bağlayanlarda yok değil! Zaman içerisinde neden yapılmadığını da öğrenme imkanımız olacaktır...Bu uzak mahallelerde yaşayan vatandaşlarımızın büyükşehir belediye başkanımızı tanımadıkları kanısındayım. Başkanımızın da bu uzak mahalleleri ziyaret edip, coğrafi konumu inceleyip halkın isteklerini yerinde incelemesi ve bu mahallelere önce su getirip sonra da su saati isteğine cevap verilmesi gerektiği kanısındayım. " Almadan vermek Allaha mahsustur." sözünü unutmayın.
Hoşça kalın...
Şuan 52 yaşında olan bir kişi olarak,47 yıl öncesine dönmek istiyorum.Dediğim gibi uzak mahallelerin birinde doğmuş ve büyümüş biri olarak çocukluk yıllarıma dönüp o yılları bilmeyen ve yaşamayan hatta bu uzak mahallelerin isimlerini bilmeyen ve bugün yöneticilik yapan kişilere bir şeyler anlatmaya çalışacağım.
Çocukluk yıllarımda bugün kuru olan o ırmaklardan su akıyordu. Bu ırmaklardan ya su kanalı yaparak evine su alacaksın ya da sırtında taşıyarak.O yıllarda en az 9-10 adet büyük baş,sayısını hatırlamadığım küçük baş hayvanlarını sulayacaksın. Yerel dille palan(çamaşır)yıkayacaksın...Mahallemize yaklaşık 5-6 km uzaklıktan ilk suyumuzun bağlandığı yıllarda bu köyün insanları günlerce kadın, erkek kazma kürek çalışarak mahalle çeşmemizden ilk suyumuzun akmasını sağladı.Bir nebze de olsa köylümüz bilhassa kadınlarımız rahata kavuştu.
Bu işin bir de maddi boyutu var. Bu insanların kimisi ormanda çalıştı kimisi de ahırdaki ineğini, öküzünü sattı. Kendi çalıştı ve suyunu mahalle çeşmesinden akıtmayı başardı.İnsanlar zaman içerisinde gurbete çıkmaya başlayınca büyükşehirlerdeki yaşantıyı köylerine de getirmeye başladı.Sizlerin garipseyeceği bir şeyden bahsetmek istiyorum.Günümüz uzak mahalleleri altmışlı,yetmişli yılların köylerindeki evlerde tuvaletler hep evlerin uzağındaydı. Tuvalete gitmek için evden dışarı çıkmak durumundaydın.
Bu köylerin bazı mahallelerine devlet eliyle bazı mahallelerine ise bölgede yaşayanların kendi imkanları ile 8-10 km mesafeden su getirildi.Kiminin özel suyu var.Dediğim gibi bazı bölgelerin suları devlet imkanı ile geldi. Hatta bu mahallelerin birine sulama suyu hattı bile çekildi.Harika bir mühendislik ürünü olan bu sulama suyundan bırakın su gelmeyi, hava bile gelmiyor! Bunun gibi gelen devlet suyundan bir türlü randıman alamayan bu uzak mahallelerde yaşayan insanlar tekrar bu depolara hat çekip suları ayırarak bugünlerde tam randımanlı olmasa da biraz su içmeye başladılar.
En sonunda büyükşehir kanunu ile mahalle olup ve büyükşehir belediyesine dahil olduk. Bu uzak mahallelerin yolunu bilmeyen yöneticilerimiz ilk olarak su kaynaklarını keşif yaptırıp değerlendirme yaptılar!Burada bir gariplik yok tabi ki kaynağı görmeden yatırım yapamazsın.
Derken mahallelere su saati takılmaya başlandı ve çok haklı olarak bazı mahalleler de saate karşı çıktı. Hendek ilçemizin 91 mahallesi var, son aldığım bilgiye göre 4 mahalle kalmış su saati takılmayan.Bu mahalleler de takmayın demiyor su saatini! İstekleri gayet anlaşılır şekilde: önce suyumuzu getirin, sonra da su saatimizi takın diyorlar! Büyükşehir ise mevcut olan su şebekesine saat takacağız diyor.
Sorun nerede?
Vatandaş ormanda çalışmış, hayvanını satmış, kendisi işçilik yapmış, hiçbir yerden bir destek almamış! Hiçbir katkın yok ama ben su saati takacağım diyorsun. "Vermeden almak ancak Allah'a mahsustur" derler.
Bir de bu uzak mahallelerde kanalizasyon nasıl yapılacak merak ediyorum. Su saati takıldığı zaman artık su bedeli de alınacaktır.Bir gariplik var ortada ama ben hala çözemedim.Bu uzak mahallelerin ilçe ve büyükşehir belediyelerinden tek istekleri olur. O da yollarının yapılması. Hendek ilçemizde bir tane grup yolu var bilmem yöneticilerimiz bilirler mi o yolu- Dikmen Grup yolu- yolu düşen Allah aşkına bir durumuna baksın. İnsanın aklına gelmiyor değil belediye ve oto tamircileri ortak mı diye. Yol o kadar kötü durumda ki. 10. ayın ortasına geldik halen bir çalışma yok.Unutulmamalı ki 15 Temmuz gecesi milletimiz bu yolları kullanarak sokaklara döküldü, canını hiçe sayarak ülkesini ve demokrasiyi korudu. Bu hizmetler bu millete anasının ak sütü gibi helaldir; unutmayın ve görevinizi yerine getirin!
Ayrıca bu grup yolunun yapılmamasını su saatinin takılmamasına bağlayanlarda yok değil! Zaman içerisinde neden yapılmadığını da öğrenme imkanımız olacaktır...Bu uzak mahallelerde yaşayan vatandaşlarımızın büyükşehir belediye başkanımızı tanımadıkları kanısındayım. Başkanımızın da bu uzak mahalleleri ziyaret edip, coğrafi konumu inceleyip halkın isteklerini yerinde incelemesi ve bu mahallelere önce su getirip sonra da su saati isteğine cevap verilmesi gerektiği kanısındayım. " Almadan vermek Allaha mahsustur." sözünü unutmayın.
Hoşça kalın...