Sözde enerji üretecek bu yabancı firmanın ilk icraatı tarihi özelliğe sahip müzelik santrali parçalamak ve bu santral binasını yıkmak olmuştur.

Yeni santral binasının inşaatına başlanırken, bu santrale su taşıyacak yeni boruları dere yatağına döşeyebilmek için 300 yıllık geçmişi olan tarihi ağaçları kesmişlerdir. Bölgede yaşayan vatandaşlarımızın tepkisi üzerine işaretledikleri yüzlerce ağacı kesme işlemini durdurmuşlardır.

Bu mahallemizde yaşayanlara hiç bir bilgi vermeden böyle bir katliama göz yuman yetkililere ne olduğunu soran vatandaşlarımıza bilmiyoruz-duymadık-görmedik cevabı vererek bu ağaç katliamının suç ortakları olmuşlardır.

Köy statüsündeki yerleşim alanlarını büyükşehir sınırları içine alınması bu bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın hak kaybına uğramasına, ortak arazilerinin yabancılara kiralanmasına ve satılmasına neden olmuştur.

Köy statüsündeki bölgelerden yeni vergiler ve hiçbir yatırım yapmadan su ve atık su parası alınması ve her belediye meclisi toplantısında 3-5 köyümüzün meralarının satılması iktidar tarafından yapılan talanın göstergesidir.

Ülkemizin güzel doğası gelecek nesillerimize bırakacağımız en değerli mirastır. Haraklı santral bölgesinin tarihi dokusunu koruyup, güzelleştirmek isteyen ve mesire alanı yapmak için kiralamak isteyen bu bölge insanına destek vermeyen, ağaç katliamına sessiz kalan yetkilileri kınıyorum. Bölge halkının yanında olacağımızı, onlarla birlikte bu doğa katliamına dur demek için her türlü hukuki desteğimizi vereceğimizin bilinmesini isterim.

Reyhan AZAK