Rahime ASLIBAY: HENDEK'İN SARMALARI AVRUPA YOLUNDA

Kızının hazır sarmaları tek tek tencereye dizerken yakınmasından esinlenen Rahime Aslıbay, KOSGEB  desteğiyle işyerine dönüştürdüğü baba evinde, 9 kadın çalışanıyla ürettiği el yapımı sarmaları hem büyük marketlere pazarlıyor, hem de projesine AB desteği almak için çalışma yapıyor.

Rahime Aslıbay, 2010 yılında fikir aşamasından üretime dönüştürdüğü sarma projesini mahalle bazlı imalathanelerle büyütme yolunda.

Hendek Sarma Projesi ile çalışan kadınların evlerine döndüklerinde zahmetsiz ve süratli bir şekilde pişirebileceği sarma işini bir AB projesine dönüştürmeyi hedeflediğini belirten Rahime Aslıbay, projenin nasıl geliştiğini ve hedeflerini Hendek Gündem okurları için anlattı.

Hendek Sarma Projesi ile ilgili bilgiler verir misiniz?

Sarmanın hazırlanması da pişirilmesi de zor ve uzun bir süreç. Sarma, hızlı ateşte piştiğinde dağılan, ön hazırlığı da oldukça zor ve zaman alan geleneksel bir yemek. Hendek Sarma bu sorunu çözdü. Hanım arkadaşlarımızın hijyenik koşullarda tek tek elde sardıkları sarmaları TÜBİTAK'ın buluş dediği kalıp vazifesi gören, gıda için üretilmiş özel kaplara sıralıyoruz ve sonra da şoklayarak muhafaza ediyoruz. İhtiyaç olduğunda hızlı veya yavaş ateşte pişirerek 15-20 dakikada zahmetsiz ve süratli bir şekilde servise hazır hale getirebilen pratik bir ürün ortaya çıkarıyoruz. Bu işimizi bir AB projesi haline dönüştürmeyi hedefliyorum. Bunu gerçekleştirebilirsek, geleneksel yemeğimiz olan sarmanın, geleneksel yollarla üretilmesini sağlamış olacağız. Projenin birinci ayağını mahalle bazlı imalathaneleri yaygınlaştırmak oluşturuyor. Kadınların zaten yaptıkları bir işi, evlerine yakın, kurallara uygun ve kayıt altında yapmalarını sağlayacağız. Buna kurumsal imece de diyebiliriz.

Bu fikir nereden aklınıza geldi?

Emekli olduktan sonra boş oturmayı sevmediğim için bu işe başladım. Arkadaşlarım her zaman sarmayı iyi yaptığımı söylerdi. Beni tetikleyen sebeplerden biri de buydu aslında. Bir gün kızıma daha önce yaptığım etli sarmadan götürmüştüm. Biz etli sarmayı tencereye dikine dizerek pişiririz. Kızım sarmaları tencereye dikine dizerken bir ara bana, 'Anne, insan her şeyin daha kolayını istiyor. Hazır sarmayı bulduk da tencereye sıralamaya üşeniyoruz' dedi.. O anda bir şey söylemedim ama zihnimde bir şeyler şekillenmeye başlamıştı. Alüminyum folyo tabaklardan üç beş tane aldım ve sarmaları içine dik olarak yerleştirdim, lezzet sirkülasyonunu sağlasın diye altlarına delikler deldim. Daha sonra folyo içine yerleştirdiğim sarmayı kızımdan pişirmesini istedim ve hiç müdahale etmeden de izledim. Kısa sürede hazırladı, pişirdi ve bana sadece şunu söyledi; 'Anne sen bir harikasın.' Çözümü bulmuştum. Tamam dedim ve işe koyuldum.

Bu projenize destek aldınız mı?

KOSGEB'den Ar-Ge desteği aldım. Bunun için üniversitede projeyi anlatırken epey zorlandım. Kuruldaki hocalarımız '20 dakikada pişmez içine ne koyuyorsunuz? diye sorunca,, ben de sarmayı aslında hızlı ateşte pişirirsek dolmanın dağılabileceğini, projesinde sarmaları kalıp vazifesi gören kaba alarak lezzet sirkülasyonunu sağlayıp, hızlı ateşte pişirme imkanı sağladığını detaylarıyla anlattım. Erkeklere 1,5 saat  sarma yapmayı anlattım. Daha sonra bilirkişi tayin edildi ve sarma projemiz kabul edildi. Zor oldu ama başardım. KOSGEB'in Ar-Ge projesini başarıyla bitirip 2012 yılında Endüstriyel Uygulama desteğini aldık.

Sarma için kullandığınız özel üzüm yaprağı var mı?

Geçen yıl Akçakoca'nın dağ köylerinden 6 ton kara üzüm yaprağı toplattım. Topladığımız üzüm yapraklarını salamura yaparak muhafaza ediyoruz. Ama tuzlu salamura yaprağını tuzundan arındırmak için en azından kendi kütlesinin 5 katı kadar su harcamamız gerekiyor. Çevreye zarar veren bu tuzlu suyu döktüğünüz toprakta ot bile bitmiyor, toprak çatlıyor. Sarma projemizin ikinci ayağı da tuzsuz yaprak saklama yöntemiydi. Bu konuda da Sakarya Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü hocalarından Doçent Dr. Serap Coşansu ile çalışma yaptık. Sürdürdüğümüz bu çalışma ile hiç tuz kullanılmadığı için hem çevreye zarar verilmiyor, hem de müthiş bir su tasarrufu sağlanıyor. Proje tamamlandığında çevre duyarlılığı adına inanılmaz bir yol kat etmiş olacağız.

Projenin üçüncü ayağı olarak, başarabilirsek kara üzüm yaprağını bu yörede endüstriyel boyutta yetiştirilmesini sağlayacağız. Devletin yöremizde fındık kökünü sökene maddi destek verdiği durumda, fındık mahsulünün alternatifi olabilmek için çok büyük gayret sarf ediyor ve ilgililere ulaşmaya çalışıyoruz. Ama işin bu boyutunda çok zorlanıyoruz. Hendek Sarma Projesi tamamen kadın projesi. İşin en başından itibaren yaprağı toplayan kadın, salamura yapan kadın, sarmaları saran kadın, şoförü, işçisi, girişimcisi kadın. Yani ben. Ne tesadüftür ki araştırmacısı da kadın.

Eğitim programlarına başvurunuz oldu mu?

Evet, Goldman Sachs Vakfı ve Özyeğin Üniversitesi işbirliğiyle yürütülen 10.000 Kadın Girişimci Sertifika Programı'na kabul edildim. 'Sahip olduğunuz özellikler sayesinde dünya çapında 10.000 kadından biri oldunuz ve bu kapsamlı eğitimden faydalanmaya hak kazandınız' cümleleriyle başlayan yazıyı aldığımda hem şaşırmış, hem de sevinmiştim.

Projenize AB'den nasıl deste sağlayacaksınız?

Endüstriyel boyutta gerçek bir fizibilite çalışması için gereken finansı Sakarya Üniversitesi Rektörlüğü karşılayacak. Yapılacak rapor çalışması sonunda bu çalışmalar aynı zamanda kayıt altına alınmış olacak. Mahalle bazlı imalathaneler için SGK İl Müdürü Nurten Canbaşoğlu 2 adet örnek imalathane yapımı için istekli oldular ve birlikte finans arayışları başladı. Yaprağın endüstriyel boyutta bölgede yetiştirilmesi konusu da Hendek Kaymakamı Mustafa Ayhan tarafından değerlendirmeye alındı. Üç ana başlıkta yapılacaklar bir ön çalışma niteliğinde ve gerçek bir deneme olacak. Bu çalışmaların genele yayılması ise AB projesi finans kaynağı ile olacak. AB Projesinin hazırlanma ve teknik yazılımı Sakarya Büyükşehir Belediyesi'nden Bilge Dikmen tarafından yapılacak. Sakarya Büyükşehir Belediyesi, proje partneri olacak.

Sarmayı kayıt altına aldı ihracat için girişimlere başladı

Toplam 4 çeşit ve 7 ayrı gramajda ürün üretiyoruz. zeytinyağlı yaprak sarma, zeytinyağlı karalahana sarma, zeytinyağlı vişneli yaprak sarma ve etli yaprak sarma. Bu ürünler şu anda Türkiye'nin birçok ilinde satışta. Sarmayı kayıt altına aldık. Her geçen gün daha da büyüyoruz. Almanya ve Yunanistan'a da ihracat için girişimlerimiz var. Projenin bütünü itibariyle bir an önce başarıya ulaşabilmesi için çözüm olabilecek her türlü maddi manevi işbirliğine hazırız ve yatırımcılara da kapılarımız açık.

 

banner83

banner184