Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) 34. Meslek Komitesi Meclis Başkan Yardımcısı Murat Ekşi, 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminde hasar gören deprem yorgunu binalarda mültecilerin oturduğuna dikkat çekerek “İnsanların yaşamaktan korktuğu, yıkılması gereken evler mültecilere kiralanabiliyor. Bu fazla mülteci olmasından kaynaklanıyor ifadelerine yer verdi.
Kentsel dönüşüm ve mülteci sorunu
34. Meslek Komitesi (Müteahhitlik Faaliyetleri) Meclis Başkan Yardımcısı Murat Ekşi; “Mültecilerin şehrimizdeki kentsel dönüşümün önündeki en büyük engel olduğunu düşünüyorum ve bunun ispatları var. Kentsel dönüşüm ve deprem denince akla ilk müteahhit geliyor ancak son halka bizleriz. Kentsel dönüşüm ile mülteci sorunu arasındaki bağlantı: insanlarımız kendilerinin merdivenlerinden çıkmaya korktukları binaları mültecilere fahiş fiyatlara veriyorlar. Bizim gibi lokal ve güzide bir şehirde bu kadar mülteci olmamalı ve hiç uygun bulmuyorum.
İnsanların yaşamaktan korktuğu, yıkılması gereken evler mültecilere kiralayabiliyor. Bu fazla mülteci olmasından kaynaklanıyor. Devlet okullarında daha fazla mülteci öğrenci var. Yüksek kiralardan dolayı yıkılması gereken bütün evlerde mülteciler oturuyor. Bazı insanlar kentsel dönüşümü imkansızlıklardan yaptırmıyor, bazıları da haklarını bilmiyorlar diye konuştu.
Kentsel dönüşüme çözüm bekleniyor
Şimdi İstanbul pilot bölge ilan edildi. Kentsel dönüşümde masrafın yarısını devlet karşılıyor, yarısı da kredi. Devlet desteği de artırdı bu da büyük bir etkendi kentsel dönüşümün önünde ve aşıldı. Peki olabilecek mi büyük ihtimalle hayır. Çünkü insanımızın bilinci buna uygun değil. Seçim öncesi tüm siyasi adaylardan kentsel dönüşüm yarasına çözüm bulmalarını bekliyoruz.
Yönetmelik geldi, hesaplar değişti
6 Şubat depreminden sonra bazı ilçe belediyeleri sanki ilk defa depremle yüzleşmiş gibi birden ruhsat durdurma, değişik kurallar koyma durumu oldu ve sonuçta ruhsatlar durdu. Müteahhitlerin şantiyesinde 200’den fazla insan ekmek yiyor. 6 Şubat depreminden 1 hafta önce ruhsat kesilen bir proje var ve ona zeminde fore kazık vb. uygulama denmiyor ancak depremden sonra ruhsat kestirmek isteyen projeye zemin iyileştirme uygulaması zorunlu oluyor. Peki, biz 20 yıl önce de büyük bir deprem yaşadık, onu neden önceden düşünmedik? 99 depreminden sonra birçok yönetmelik geldi, hesaplamalar değişti.
Belirsizlik ve rant
Ülkede en yakın deprem bekleyen şehirler arasında ilk 3’e gireriz ancak Kahramanmaraş depreminden korkarak bazı hareketleri yapmaya çalışıyoruz. Bizler müteahhitler olarak öneride bulunduk: bizim zemin etüt raporumuza göre üniversiteden alınacak tavsiyede zemin iyileştirme yapmayı taahhüt ettik. Fakat belirsizlik ve bazı rant kapılarına hizmet etmek için uygulamalar direk söyleniyorsa bunlara da sektör olarak karşıyız.
Kentsel dönüşüm zorunlu hale getirilmeli
Akgün Başkanım da örnek vermişti, Hatay’da bir fabrika depremde sapasağlam ayakta kalmış ancak çalışanlarının neredeyse hepsini depremde kaybetmişti. Şehrimiz için tablo çok acı bir tablo ve bundan sanayi de etkilenir. Çalışan kesim bu evlerde oturuyor. 7 bin binadan bahsedildi ve bizler bu sayının çok daha fazla olduğunu biliyoruz. Sakarya inşaat alanında ileride bir şehir. Bizim kentsel dönüşümü zoraki hale getirmemiz gerekiyor. Sağlam evde yaşamak depremden kurtulmak anlamına gelmiyor. Yürürken bile tehlikede olabiliriz. Belediyelerimizin bilinçli davranmasını rica ediyoruz komite olarak. Sektörümüzün enflasyon muhasebesi sorunu var ve komite olarak yazımızı yazdık, yönetimimiz de TOBB’a iletti. Yerelde ise AGDAŞ-SEDAŞ ile ilgili de ciddi problemleri var meslektaşlarımızın. İskan almadan önce sattığımız dairelere mal sahipleri hemen taşınmak istiyor ancak abonelikler yapamıyorlar, mağdur oluyorlar. Sorumlusu müteahhitler değildir, işleyen ve sırası olan işlerdir. İskandan önce evine abonelik açtırmak isteyen vatandaşlarımız bunu yapabilmeli, bu sistem değişmelidir ifadelerine yer verdi.