Hendek Belediyesi’nde çalışan Onur Can, geçirdiği kaza sonrasında sıkıntılı ve zor günler geçirdiğini belirterek yaşadıklarını sosyal medya hesabından paylaştı.
Sorumsuzluk iddiası gündemde
Hendek Belediyesi’nde makinaların tamir ve bakımlarının yapılmadan bozuk makinalarla sahaya çıktıklarını iddia eden Onur Can yaşadıklarını sosyal medya hesabında paylaştı.
İşte o açıklama;
Facebook taki arkadaş listeme baktım.
Bunları buraya yazarken parmaklarım zangır zangır titriyor ve çekinerek yazıyorum, çalışan arkadaşlarımın can sağlığını, belediyedeki gidişatın değişmesini ümit ederek yazıyorum. Anlatacaklarımdan sonra bütün yetkililerin gereğini yapmasını arz ediyorum.
Ben 1 Şubat itibariyle Hendek Belediyesi’nde iş makinası operatörü olarak çalışmaya başladım. Şubat sonu irtibariyle beni Çamlıca bölgesine gönderdiler o bölgeye temmuz ayına kadar aralıksız gece gündüz hizmet ettim..
Çamlıcada çalışan mevcut makinayı alıp bana arızalı bi makina verdiler. Makinanın arızalarını defalarca dile getirsemde ilgilenmediler ve Bakacak mevkinde seyir halindeyken makinanın ön defransiyalini tutan pim yerinden çıktı kaza yapıyordum makinayı zar zor kontrol altına aldım.
Makinayı kademeye indirdiğimizde son derece mağçup olan ustalar benim gitmemi işleri bittiğinde beni arayacaklarını söylediler beni ordan uzaklaştırdılar. Olup biteni görmemi istemediler. Sonradan öğrendim ki taktıkları parçaların hepsi yan sanayi.
Bir süre sonra farklı bir makina gönderdiler. Bu makinanında bir çok yeri arızalı ve çalışmıyordu. Gereğinin yapılmasını çok kez söyledik. Bizi hep salladılar idare edin yenisini gönderecez ilgilenecez diye. Bu arızalı makina ile hemen hemen 3 ay Çamlıca, Kızanlık, Bakacak, Üçtepeler vs yerlerde çalıştım. Makina tamamen bakıma muhtaç hale geldi makinayı kullanamaz olduk. Makina yolda sağa sola gidiyor bizim kontrolünüzden çıkıyordu anlayanlar için söylüyorum makinanın yengeci bozuktu.
Bundan sonra anlatacaklarım da 25 Temmuz itibariyle başıma geldi. Çamlıca bölgesinden sorumlu amirimin talimatı ile makina ve diğer iş makinalarımızı kademeye indirdik. Makinalarımızın arızalarını kağıda yazarak kademeden sorumlu amirlere ve arkadaşlara ilettik. cuma sabahı araç parkından sorumlu amir beni Hendek te yağmur suyu ile ilgilenen arkadaşlarının yanına gönderdi. Makinanın bozuk olduğunu söylememe rağmen beni gönderdiler.
Oradaki işim öğleni bulmadı ve beni tekrar arayarak cuma namazından sonra Lowbet’in geleceğini beni Göksu’ya göndereceklerini söylediler. Makinanın arızalı olduğunu ve orada çalışamayacağımı sağlam bir makinanın gönderilmesi gerektiğini söylediğim halde beni daha yüksek mevkide olan arkadaşların dayatması ile Göksu’ya gittim.
Ben bana dayattıkları bölgede bana dayattıkları arızalı makina ile kaza yaptım.
Kazada iki ayağım ve sol kolumdan yaralandım. Makina tepesi üstü yatınca üzerime sıcak hidrolik yağı aktı.
Ben bilmiyormuydum hastaneye gidip iş kazası geçirdim deyip rapor almayı sizi de yakmayı?
Bana hastaneye gitmem gerektiğini ancak sorduklarında balkondan düştüm merdivenden yuvarlandım gibi şeyler söylememi bu olaydan asla bahsetmemem gerektiğini söylediler.
Yine yuttum yaşananlar olaylardan kimseyi suçlamadım. Makina devrildikten sonra olay yerine gelen amir hemen seneryoyu yazdı.
Yalana dolana gerek yok Makinayı taşa vurdun hoplattın zıplattın devirdin olan oldu deyip beni dinlemeyip Olanların tersini söyleyip beni zân Altında bıraktı. çevremdeki bütün iş arkadaşlarıma olaydan yeni haberi olan daha yüksek mevkide olan görevlilere de benim suçlu olduğumu söyleyerek tekrar beni zân altında bıraktı.
Hatalarını kesinlikle kabullenmeyen menfaatleri için çok kolay yalan konuşabilen doğrularıda saptıran bir topluluk var.
Doğruyu konuşan ve doğruyu savunan insanları resmî kurumlarda barındırmıyorlar. İstiyorlar ki herkes onlar gibi yalaka olacak.
Bugün yani 01.08.2023 pazartesi itibariyle beni makinadan alarak yıkamacının yanına verdiler. Alaycı bir tavırla beni küçümcercesine konuşarak çok ama çok büyük bir hayal kırıklığına uğrattılar.
Delikanlı gibi kenara çekip benden bi özür dileseydiniz ben yinede olanları görmezden gelecektim. Ama bu yaşananlara artık susamıyorum içime ata ata doldum artık.
Bunu burda paylaştıktan sonra bana rahat ettirmeyeceklerini biliyorum.
Olay esnasında benim yanımda olan bana şahitlik yapacak arkadaşlarım ve köyden vatandaşlar da var ama onları zorda bırakmak istemiyorum. Bunları buraya yazarken herşeyi göze alarak yazıyorum. İster beni işten atsınlar isterse bu kadar şeye sustum diye madalya taksınlar. 5 ayda 5 senelik ömrüm gitti, psikolojim bozuldu. Gece uykularım kaçtı.
Makinaya çıktığımda tüylerim diken diken oluyor, aklımdan o kazayı atamıyorum. Bu ilk değil ve bu düzen böyle devam ederse son da olmayacak. Buradan yetkili herkese sesleniyorum, gereğini yapın yoksa bu düzen çok kişinin canını yakacak…
İnsanlara sebep olmayın. Her hatanıza bi günah keçisi çıkarıp zeytinyağı gibi üste çıkmayı bırakın, öbür tarafın rezilliği bu dünyanın rezilliğine benzemez” ifadelerine yer verdi.
