Hızlı kentleşme konusunda dünya çapında bir farkındalık oluştu fakat bu bir gündem maddesi olarak hak ettiği ilgiyi görmemiştir. Kent kavramının ortaya çıkması ilçemiz merkez mahallelerinde, şehirleşmeye ayak uyduramayan nüfusun uygulamaya koyduğu ahır sorunları, nüfusun belli bölgelerde yoğun yaşamasından kaynaklanan aşırı göç alma durumu ve konut sorunu... Buna bağlı olarak gelişen arsa ve evlerdeki fiyat spekülasyonları, gelişemeyen ulaşım ve alt yapı sorunları...Çözülemeyen sokak hayvanları problemleri ve çevre yapısına uyumsuz çarpık yapılaşma ilçemizin hızlı büyümesinin problemleri olarak görülebilir.
İlçemiz merkez mahalleleri içerisinde bloklar arasında sayıları onlarca olan ahırları görebilmek mümkün. Öğrenciler ve çalışanlar blok ve binaların aralarında, ilçenin neresi olursa olsun toplu olarak gezen sokak köpeklerinden korkmadan sokağa çıkamamaktadır. Hızlı göç almanın sonucu olarak yakın gelecekte çöp, çevre ve yeşil alan sıkıntıları da baş gösterecektir.İlçe merkezinde şimdiden baş gösteren trafik sıkışıklığı ve gelişi güzel yapılan araç park sorunlarından dolayı şimdiden bölge esnafı ve vatandaşlar sıkıntı üstüne sıkıntı yaşamaya başladı. Anlaşılamayan nokta ana caddelerde yolun her iki tarafına park edilen araçların yıllardır buraları işgal etmeleri ve trafiğe kapalı olup yaya trafiğinin yoğun olduğu üniversite -meydan arası yoldan araç çıkmasının önlenmemesi. Meydana malzeme getiren firmalar yer bulamazken taksi ve araç kiralama firmaları tüm boşlukları doldurmuş durumdalar. Bu durum da zaten trafik sıkıntısı olan meydanı daha da sıkışık bir hale getirmektedir.
Değişiklik olmazsa; toplumsal mutsuzluğa, çevre kirlenmesine, tarihsel, kültürel ve doğal değerlerin yok olmasına, verim kaybına, kaynak israfına, hizmetlerin aksamasına, güvensizliğe, yerel yönetimin düzenin sağlamasının zorlaşmasına, büyümeyle doğan kent rantlarının kamu dışında yağmalanmasına neden olabileceği artık herkesçe bilinmelidir.
Çarpık kentleşmeye karşı ortak toplumsal bilinç sağlanamayıp, gerekli önlemler hızla alınmadığı takdirde bugün gelinen noktanın ve tüm olumsuzlukların katlanarak bir toplumsal felaket haline geleceği olası bir sonuçtur. Asıl felaket ise gelecek kuşaklara bırakılacak bu kötü mirasın düzeltilmesinin zorluğu, hatta olanaksızlığıdır. Bütün sorun, kent planlamasının gereğince hazırlanıp, uygulanmamasından ve bu konularda, kamunun ortak bilinçten yoksun olmasından kaynaklanmaktadır. Kent planlamasının yalnızca fiziksel kurallara göre değil sosyal, ekonomik, hukuksal, bürokratik ve politik sorunların çözümü ve koordinasyonu ile başarılı olabileceği bir gerçektir.
Hoş çakalın...