İstanbul yolculuğumuz bir traktörün kasasında köyden çıkıyoruz. İlçemiz Hendek o zamanlar küçük bir kasaba.
Acemi birliği var. İlçemizin belki de %80’ni çiftçilikle geçiniyor, yüksek katlı binalar yok, eğitim fakültesinin olduğu yer tütün depoları. Atatürk stadının olduğu yer askeriye bu gün olduğu gibi.
Yine Salı günleri ilçenin pazarı, köylerde elektrik yok, yolları hele hiç anlatmaya gerek yok. Bu günkü Muammer Sencer caddesinden o otobüslerin geçtiği günler hele hiç gözümün önünden gitmez.
Rüştü amcanın o otobüs terminalinde heybetli duruşu, insanlarla ilgilenmesi yok mu…
Benim yaşımdaki insanlar çok iyi hatırlar, dediğim yıllarda otobüsler İstanbul’a 4 - 4,5 saat gibi bir zaman da yol alıyordu şimdi ise 1,5 - 2 saat gibi bir zamanda varıyor.
Bu gün ilçemiz Hendek’e baktığım zaman % 1000’lik bir değişim var. Tütüncülük bitmiş, tarımda küçülme mevcut, fındık üretimi artmış. 1. Organize Sanayi bitmiş, 2.si başlanmış. Bir Üniversitemiz var, ikincisinin temeli atılmış hızla tamamlanıyor. Bu gelişmelerden dolayı nüfus artışımız kaçınılmaz, yeni yeni konutlar yapılıyor bunlar hep olumlu gelişmeler.
Artan nüfusla birlikte tabi ki konut ihtiyacı doğacaktır, bunun içinde olumlu gelişmeler oluyor beğensek te, beğenmesek te ilçemiz gelişiyor. İyi yapılan işlerde illaki hata olur. Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz derler, bu kadar yapılan işlerde de illa hata olacaktır.
Kemaliye mahallesinde kentsel dönüşüm başlıyor. Yeni binalar yapılacak, yeni yaşam alanları oluşacak, En önemlisi, kaldırımsız sokak kalmayacak.
Bu kadar yapılan iyi işe rağmen eleştiri alan yetkililer yine de yılmadan çalışmaya devam ediyorlar. Ben kendi adıma emeği gecen herkese teşekkür eder, yeni yapılan konutların Hendek Halkına hayırlı uğurlu olmasını dilerim.
Saygılarımla