Geride bıraktığımız Ramazan ayında düzenlenen iftarlar, bayramlaşma programları köklü bir gelenek halini almıştır. Bunların her biri kentte birçok belediyeye örnek olacak şekilde tamamlandı.
Geçtiğimiz hafta Dikmen Yayla şenlikleri yapıldı. Yoğun bir katılım olsa da kısıtlı imkanlarla yapılan şenlikte zaman zaman aksaklıklar oldu.
Şenlik imkanlara takıldı desek yalan olmaz. Coşku, kalabalık ve heyecanı ise kimse parayla satın alamaz o ayrı bir konu..
Bu arada halk konseriyle yayla şenliklerini asla karıştırmayalım.
Yayla şenliği başka bir kültürdür, konser başka bir kültürdür.
Yayla gününe 3 gün kala Yayla yollarına mıcır atıldı. Bunda ne var diyen olabilir..
Dikmen bu yıl 109’ncu yayla şenliğini yaptı. Ayrıca bu bölgede Akyazı’yla da sınırı bulunan Çiğdem Yaylası var. Bu yaylanın evlerin olduğu yerdeki yolları asfalt.
Dikmenin yayla yolları mıcır, Çiğdem’in yolları asfalt.. Dikmen’e ilgi yok, Çiğdem’e sevgi çok..
Bunu ben demiyorum. Gelin, araştırın hepiniz bunu göreceksiniz.
Ramazan Bayramı öncesinde Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, mahallemize gelerek Dikmen grup yollarının asfaltlanacağını söyledi.
Ramazan dendi sonra bayram sonrasına dönüştü.
Bayram geçti, her hangi bir şey olmadı. Hatta dediğim gibi mıcır atıldı, sanki asfalt niyeti yok gibi..
Asfalt atılacak neden mıcır döküldü ki!
Haberleri takip ediyoruz, halen aynı asfalt beyanatları devam ediyor.
Galiba Zeki Başkan, bayram sonrası derken bize açık kapı bıraktı.
Hata bizde.
Biz sormadık ki kendisine hangi bayram diye!
Artık asfalt diye ağaca çıkıyoruz.
Olması gereken bir şeye Dikmen aç kaldı.
Dikmen halkı mağdur ediliyor ve dışlanıyor.
Bayram geçti, şenlik geçti.
Dikmen’e artık sırt çevirmeyin.
Dikmen’li sizden çok bir şey istemiyor.
Yolunun yapılmasını istiyor.
Toz, çamur içinde yolculuk yapmaktan biz bıktık usandık.
Telekom’la sorun oluyor, aylar alıyor.
SEDAŞ arızası oluyor, çözüm hemen gelmiyor.
Ambulans sorunu oluyor. Sakarya Dikmen’i istemiyorsa biz bunu bilelim.
Ya da bu kenti yönetenler Dikmen’e de bir el atsın.
At değil deve değil.
Yolumuzu yapın, sorunlarımızı çözün.
Bundan başka bir derdimiz yok.
Ya da şöyle diyeyim.
Lütfen, istirham ediyoruz. Dikmenliler olarak çok çok çok ama çok rica ediyoruz.
Hoşçakalın...
yaparlar kadir bey. ama bizim için değil seçim yaklaştığı için yaparlar.