BAYRAKTAR HENDEK ZİRAAT ODASINI ZİYARET ETTİ

Ziraat Odaları Genel Başkanı Şemsi Bayraktar Hendek Ziraat odası ziyaretin de açıklamalarda bulundu

 BAYRAKTAR HENDEK ZİRAAT ODASINI ZİYARET ETTİ


Sanayiciye hep Söylediğimiz şu Diyoruz ki Kaynağı kurutmayın, üreten kesim kaynaktır, bak sen ne yapıyorsun bu sütü alıyorsun, işliyorsun, bu süt olmasa fabrika kurabilir misin, fabrikanı kuruyorsun sütü işliyorsun katma değer katıyorsun bir alıcı var .

Ben Fabrika kurulmasını arzu ederken o fabrikayı kuranlarda benim alın terimi üreticinin alın terinin karşılığını verecek. Vermedi mi ne olur şu olur. Sen palazlanırsın ama burada kaynak kurur. Bir zaman gelir Allah korusun kaynağı kuruttuğunuz zaman ham maddeyi bulamazsak ya fabrika atıl çalıştırırız yada kapatırız. Kalkıp ta sütü yurt dışından getirecek halimiz de  şansımız da  yok.

O zaman ne yapacağız bizim bir birimize sahip çıkmaktan başka, korumaktan başka hiçbir şansımız yok, birlik ve beraberliğimizi sağlayacağız. Sektörler arasındaki münasebette de aynı şey.

Şimdi Fındıkta da böyle, diyoruz ki kardeşim İtalyan Ferroli gelmiş uluslar arası çalışıyor.  Adam bir marka, Dünya devi. Asıl problem şu bunun dışında alıcı yoksa yani  bir Türk olur İspanyol olur İtalyan olur. Kendi arasında serbest piyasa düzeni içersin de rekabet koşulları oluşsun. Ülke serbest piyasa koşullarına göre arz talep meselesi. Burada ne lazım rekabet koşulları lazım, bunun içinde o firmanın yanında birilerinin daha olması lazım. Tek değil birkaç alıcı olması lazım.

Şimdi Türkiye’nin problemi bu adam tek alıcı, Türkiye’deki doğudaki, batıdaki fabrikaları toparlıyor onları da alıyor, dikkat ederseniz o fabrikaya satanlardan bir tanesi bizim Ordulu yönetim kurulu üyemiz var, onun ile görüşmek istemiş. Demiş ki Genel Başkanınızda sizde çok doğru işler yapıyorsunuz, ziraat odaları olarak yöneticinin arkasında olmazsanız duman ederler, doğru yapıyorsunuz şeklinde konuşmuş.

Bazen de  diyorsunuz ya devlet müdahale etmedi, devlet niye müdahale etsin diyoruz, biz kısmen de olsa rekabet şartları oluşsun diye yoksa biz devleti niye sokalım, buraya  rekabet koşulları yüzünden. Ferro bu yapı içerisinde sadece bu sene değil  üretimin çok düşük olduğu dönemlerde dahi piyasaya girmek zorunda niçin, üretimin yüksek olması, düşük olması normal olarak arz talep dengesi piyasanın koşullarına bağlı olarak fiyatı düşürür, veya çıkartır. Ama bu yapı içersin de üretimin düşük olması fiyatın artacağını göstermiyor. Problem bu. Üretim geçen sene düşük değil miydi, niye fiyatlar yükselmedi, arz yeterli değildi  talebe göre yükselmesi lazımdı, niye, oligopol yapı var, problem bu, Türkiye bunu çözecek. TMO başka firma olmadığına göre muhakkak suretle piyasada olmak zorunda ve rekabet koşullarını gerçekleştirmek zorunda, adam fabrikayı satmış, bir tek ziraat odaları var bu işin önünde, sizde olmasanız duman diyor söylüyor adam. Bu sene fiyat 12 tl olsaydı piyasa bunun üzerinde oluşurdu TMO olmasa bugün fiyatlar 7 tl ye düşerdi 12 tl olsaydı 10 lira civarında olurdu üreticide şikayet etmezdi.

Bu günlerde besi üreticileri ile uğraşıyoruz. Biz üreticilerimize destek istiyoruz. Fiyatların iyi olduğu son döneme kadar fena değildi, üretimde artıyordu. 1 milyon 174 bin tona kadar geldik. En son üçüncü çeyrek açıklandı, Tüik tarafında açıklandı, 100 bin ton kaybetmişiz. Temmuz, Ağustos, Eylül rakamları 4. Çeyreğe bakacağız,  Ekim, Kasım, Aralık küçülmenin daha fazla olacağını göreceğiz. İthalat yapacağız, mecburuz yapmaya, süt hayvancılığımız çok iyi olmadığı için besin materyalini oradan bulamıyoruz. O zaman Bizim yurt dışından besilik hayvan getirmemiz lazım  ağılları doldurmamız lazım, etten ziyade buraya yönelmemiz lazım, ha et açığımız varsa fiyatlar yükselmişse ithal et gelebilir,  burada yapmamız gereken bir şey var ithal et geldiği zaman fiyatlar düşecekse, ilk önce üretici fiyatlarını baskılayacaktır ve fiyatlar düşecektir. Market ve kasaptan önce üretici fiyatları düşecektir. Bu düşmeden kasaptaki fiyat düşmez. İthal et getirdiniz ucuz et satmaya kalktınız, bu muhakkak surette üretici fiyatlarını baskılayacaktır. Şimdi 100 bin ton verdiniz açık daha büyüdü. Bu ne demektir, senede günde 200 ton et veriyorsunuz  piyasayı düşürme adına, ama beriki tarafta açık  yüz bin ton daha büyüyecek. Yani seneye yüz bin ton daha fazla et getirmek zorunda kalacaksınız. Sürdürülebilir bir durum değil, o zaman yapmamız gereken oturacaksınız üretici maliyetlerini önünüze alacaksınız, diyeceksiniz ki üreticiye ben sana bu kadar destek veriyorum , ithalat fiyatları karşısında düşük fiyatı koruyorum , senin maliyetini verdiğim bu destekle aşağı çekiyorum,  yani üretici etkilenmeyecek. Besi hayvancılığı yapanlar bilir zahmetli bir iştir. Part time iştir zor para kazanıyor,  para kazanamaz hale geldiğinde üreticiyi siz bu sektörde tutamazsınız. Madem İthalat yapıyorsunuz üreticiyi de destekleyin, devletimizden de bu talebimiz var buna cevap bekliyoruz. Üretim düşüyor öyle bir zaman gelir ithalatla da fiyatları düşüremezsiniz , fiyatlar bu günün çok daha üzerine çıkar. Şuan yaprak kımıldamıyor,  para dönmüyor,  girdi maliyet fiyatları çıkıyor,  üreticinin fiyatı artmıyor. Yem için kdv desteği verildi, ama bu fiyatlara yansımadı, diğer maliyetlerde artmaya devam ediyor,  şimdi burada yapmış olduğumuz hesaplarda 1000 tl civarında destek ancak kurtarıyor, biz besicilerden süt üreticilerinden para almıyoruz, biz bunların haklarını korumak zorundayız, bizim üyemiz bunlar. Sonuç itibarı ile bir destek gelecektir diye umut ediyoruz açıklaması yaptı.

Şemsi bayraktar Hendek ziraat odası ziyaretinden sonra Hendek SGK kurumunu ziyaret etti daha sonra inşaatı devam eden Hendek ziraat odası binasında incelemelerde bulundu akabinde ilçemizden ayrıldı.

Güncelleme Tarihi: 18 Kasım 2017, 11:25
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner83

banner184