TRT'nin yapımlarından biri olan "Gönül Dağı" dizisini beğenerek izliyorum. Dizinin adı ile bir gönül kırıldığında dağdan taşların yuvarlanması benzetmesi çok hoş olmuş. Dizide birçok unuttuğumuz, unutmaya yüz tutmuş değerin duygularla bezenmiş olarak hatırlatılması, madde ile mananın birlikte sunulması, dünyevileştiğimiz günümüzde insanlığın hatırlatılması, baba oğul ilişkisi, yetimlik, öksüzlük, inatçı eşler arasında sevimli mücadeler, amcaoğulları arasında sıcak ilişki, aralarındaki yardımlaşma, sevimli dayı/amca yeğen ilişkileri, kardeşler arasında dertdaşlık, bedenin değil yüreğin öncelendiği sevdalar, saf sevdalı yüreğin sözleri, umudun yaptırdıkları, hayata tutunmada vazgeçmeme, yeri geldiğinde sonuna kadar mücadele etme, hayatın her iki yönünü de tatma, zaman zaman güldüren ve zaman zaman ağlatan ve bazen coşturan türküleri, deyişleri, yol gösteren/gönül ferahlatan bilgece öğütler, delilikle velilik arasındaki yakınlık, fedakarlık, diğergamlık, özlemler, kavuşmalar, kavuşamamalar, olanlar ve olamayanlar ve daha nice hayata dair olgular dizi de güzel işlenmiş.
Elbette her yapımın eksiği, kusuru ve eleştirilecek yönleri var. Ama bunca ifsad edici, bizi insanlığımızdan uzaklaştıran yapımın arasında bize insanlığımızı/değerlerimizi hatırlatan yapımların kıymetini bilmeli ve takdir etmeliyiz diye düşünüyorum.

Bu güzel yapım için emek veren herkese gönülden teşekkür ediyorum.