İlkay’dan Sektör Değerlendirmesi
Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası 34.Meslek (Müteahhitlik) Komite üyesi Fatih Enes İlkay’dan İnşaat Sektörünün Durum değerlendirmesi.
Ülkemiz ekonomik anlamda zor dönemlerden geçiyor. Ekonomide topyekün bir mücadeleyle kurtuluş savaşı veriliyor. Kriz her alanda kendini hissettiriyor. Talep ve arz arasında ciddi bir dengesizlik mevcut. Bizleri ilgilendiren kısmı sektörümüz inşaat.
İnşaat Ülkemizin Lokomotif sektörü olarak görüldü ve hızla büyüme sağlandı. Konutlardaki arz’ın fazlalığı büyükşehirlerde beklenilen bir durumdu. Sektör yatırımcıları bu öngörüleriyle beraber kısmen frene basmıştı. Şehrimizde ve özellikle Hendek İlçemizde taleple ilgili bir sıkıntı söz konusu değildi. İlçenin aldığı göçle beraber nüfusun artması, Organize sanayinin büyümesi, Memurlar açısından bakıldığında Doğu Hizmet bölgesi olarak geçmesi, Coğrafi özellikleri, Doğa güzelliği, Ulaşım Kolaylığı ve lokasyonu düşünüldüğünde sürekli büyüyen ve gelişen bir ilçe olarak Konuta yönelik talep sürekli artmaktaydı.
Kriz öncesi iş ve finans dünyasındaki yorumlarla beraber Devletin pozitif hedefleri karşısında Müteahhitler yatırımlarını aralıksız olarak sürdürdü. Ekonomi ve istihdama büyük katkılar sağladı. Krizle beraber Taleplerin direk düşmesi arz fazlasına sebep oldu. Döviz kurlarına bağlı fiyat istikrarının ortadan kalkmasıyla beraber İnşaat maliyetleri sürekli yukarı gitti. Ödeme günlerinin vadelerinin kısalması, Finans kuruluşlarının sektöre karşı sıcak bakmayışı, Finans maliyetlerinin artması, Faizlerin son 15 yılın üstüne çıkması inşaat maliyetlerini sürekli arttırdı.Bununla beraber inşaat projeleri yavaşladı ve durma noktasına geldi. Genel olarak ortalama %65 seviyesindeki maliyet artışı karşısında Müteahhitlerin satışları Direl kesildi. Fiyatların artması tedarik edilen inşaat malzemelerinin piyasada oluşunu zorlaştırdı ve termin süreleri uzadı.
Faizlerin yükselmesi yatırımcıların yatırım tercihlerini değiştirdi. Gayrimenkule yapılan yatırımlar mevduat faizlerinin de yükselmesiyle beraber konut almayı tercih eden müşteriler tamamen birikimlerini banka mevduatlarına yatırılıp fırsat gibi görünen Faiz gelirinden yana tercihlerini yaptılar. Bankalar açısından iyi olan bu durum İnşaat Müteahhitleri açısından en kötü durum olmuştur. Müteahhitler zorunlu görmedikleri projelerini durdurdular ya da başlamadılar. Tasarruf tedbirleri alarak istihdamda azalmaya gittiler. Öz kaynaklarıyla devam eden projeleri finanse etmeye çalıştılar. Bu durumların ortadan kalkması için Devlet tapu harçlarında indirime gitmesi,konut ve ticari kredilerin düşürülmesi anlamında, KGF, Esnaf, Kobi gibi kredilerle ekonomiye can verdiler vermeye de devam ediyorlar. Açıkcası Devletimiz ve STK’lar lokomotif olarak gördükleri İnşaat sektörünü hareketlendirmek, Stoklarını eritmek adına her hamleyi yapıyorlar.
Burada dikkat çekmek istediğim husus şudur. Herkes nakit birikimini mevduata yatırıp bir gelir elde edebilir. Bu faizler bu şekilde sürdürülebilir bir durum değildir. Mevduata Yüksek faiz geliri mutlaka normale dönecektir. Enflasyonla top yekün mücadele kapsamında Sayın Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi Ekonomik kurtuluş savaşı verdiğimiz bu dönemde Kişilerin kendilerini sığınacak liman gibi gördükleri Mevduatı bankada tutup faiz geliri elde edip, ekonominin daha kötüye gitmesini beklemek ve izlemek Ülkemize yapılacak en büyük kötülük olduğu düşüncesindeyim. Bu faiz gelirleri sizi belli bir müddet rahat ettirebilir ancak İstihdam yaratan, Ekonomiye can veren firmaların Konkordato ve iflaslarını vermesi ülkemiz açısından son derece üzücü ve vahim bir durumdur.
Bu firmalarda insanlarımız çalışacaklar evlerine ekmek götürecekler. İş deneyimine sahip olacaklar. Geleceklerini kuracaklar. Kolay yoldan risk almadan yatırım yapmayı para kazanmayı herkes arzulayabilir. Tabiri caizse yattığımız yerden para kazanabilir. Bunu müteahhit arkadaşlarımızda yapabilirlerdi ancak herkes Ülkesine bir katma değer yaratma sorumluluğunda olmalı. Dinimizde de faizin haram kılınmasını şimdi herkes daha iyi anlıyordur sanırım. Gelir düzeyi yüksek kesimler yatırımlarını birkaç iş koluna bölerek firmalarını büyütmek arzusunda olurlar fazla likitlerinide mevduatta tutarlardı.Ancak şuanda az parası olanda parasını bankada mevduata koyup faiz geliri elde ediyor.
Haziran 2018 yılında Türklerin yurtdışında 25 milyar 895 milyon dolar parası bulunmaktaydı. Bu tutar ekim 2018 ayında 42 milyar 866 milyon dolara çıktı. Türkler paralarını birikimlerini yurtdışına kaçırıyorlar. Türkiye içindeyse son aylarda Döviz mevduatları artmakta. Döviz olarak Faiz geliri elde eden yurttaşlarımız Türk Liramızın değer kaybetmesine seyirci kalıyorlar. Rezervlerimiz eriyor. Buradan çıkarılması gereken ciddi dersler var. Güven ve istikrar ortamının yeniden tesisiyle beraber her şeyin belli bir sürede normale döneceği kanısındayım. Bunun için her şey üretmekten,İstihdam yaratmaktan geçiyor. Vatandaşlarımızı gayrimenkul almaya davet ediyorum, Gayrimenkul alımı hiçbir zaman kaybettirmemiştir.
Betonarme karkas bina inşaat m2 maliyeti şuanda Asgari 1.428,98 TL + KDV, Azami 1.603,73 TL +KDV, Ortalama 1.516,36 TL +KDV yani 1.789,31 TL seviyesindedir.
Bayındırlık bakanlığı fiyat güncellemesine gitmiştir. Piyasadaki İnşaat m2 maliyetleri şuanda daha yüksektir. Bu maliyetlere arsa payları dahil değildir. Arsa payları da eklendiğinde 2.100 TL seviyelerine gelen inşaat maliyetlerinin Satışı epeyi zorlaşmış olmaktadır. Şu anda 1.500-1.700 TL seviyelerinden Konut satmak için mücadele vermekteyiz. Bu rakamlarda olan satışlar stoklarımızı eritememektedir. Müteahhitlik karı ortadan kalkmış durumdadır. Ödeme Baskısından yapılan zararına satışlar Müteahhitlik firmalarının sonunu getirmektedir. Dövizin inmesi hissedilebilir şekilde maliyetlere ne yazık ki yansımamaktadır.
Son günlerde Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halk bankası Konut kredilerinde 1.78 Olan faiz oranını anlaşmalı müteahhitlik firma müşterilerine 0.98’e çekmiştir. Kullandırılacak olan 100.000 TL lik bir krediden müteahhitten 30.000 TL bedel istenmekte olup bu bedelin daire maliyetine eklenmesi istenmektedir. Maliyetinin altında satmakta zorlandığımız konutları bu bedelleri ekleyerek satmamız sadece hayal olur. İl ve ilçemizde müteahhitlerin bir konut üzerindeki kar bedeli bunun altındadır. 1,78 oranı 0,98’e çeken bankalar 0,80 tekabül eden faiz bedelini komisyon olarak müteahhitlik firmalarından talep etmektedir. Bu stok eritme adına Bankalar birliğinin aldığı tavsiye kararına uyan bankaların bu uygulaması sadece Büyükşehirlerdeki konut satışlarında etkili olacağı kanısındayım.
Bir diğer sorunumuz Sedaş Anonim Şirketidir.27.12.2017 tarihinde TR10.CCS.220-1780034 Sayılı yazıda 13.Maddede Tüketiciye ait kullanım yerinin bağlantı başvurusu tarihinde mevcut olmaması veya inşaatın devam etmesi sebebiyle bağlantı başvurusu esnasında yapı kullanma izni yerine yapı ruhsatı sunulmuş ve buna istinaden bağlantı anlaşması yapılmış olması durumunda yapı kullanma izni sulununcaya (iskan alınıncaya) kadar birinci fıkra kapsamındaki bildirim yapılmaz ve söz konusu tesise enerji verimez. Bağlantı görüşünde (enerji müsaadesi) yapı ruhsatı ile başvuru yapabilecek ve dağıtım bağlantı anlaşması imzalanabilecektir. Ancak yapı kullanım belgesi olmadan enerji verme işlemi yapılmayacak ve görevli tedarik şirketine bildirim yapılmayacaktır. İbareleriyle Petr Zachoval (İcra kurulu başkan yardımcısı) ve Bekir sami Güven (İcra Başkanı) kuruma gönderilen yazıyla İskanı olmayan binalara elektrik verilmemektedir.
Bu karar sadece Sakarya İlinde uygulanmaktadır. Su ve doğalgaz bağlantısını yaptırdığımız binalara iskan olmadığı için elektrik verememekteyiz. Şantiye Aboneliği yaparak inşaat şantiyelerimize bağlattığımız enerji daire oturumları başladığında usulsüzce kullanıldığı gerekçe gösterilerek çok yüksek bedelle fatura edilerek kaçak kullanım olarak Müteahhitlerimize cezalar ödetilmektedir. Her daireye ayrı saat takarak dairelerin elektrik kullanımları tespit edilebilinmektedir ancak şantiyeden konut beslemesi yapılmasının Kaçak kullanım olarak değerlendirilmesi Hem Müteahhitleri hem konut alan vatandaşlarımızı mağdur etmektedir. Her konuta saat takıldığında abonelik yapılmamasından ötürü fatura tahakkuku yapılamamaktadır. İskan alındığında bu tahakkuklar yapılmaktadır. Arada geçen sürede kullanılan enerji için fahiş faturalarla müteahhit ve vatandaş karşı karşıya kalmaktadır.
Sedaş Anonim Şirketinin bu uygulamasından vazgeçmesi için İlçemizde Cumhuriyet başsavcılığına, Bölge İdare mahkemesine, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odasına, Cumhurbaşkanlığı Cimer merkezine, Başbakanlık Bimer merkezine müracaatlarımızı şikayetlerimizi yaptık ve takipçisi olacağız. Müteahhitler KDV iadelerini son aylarda alamamaktadırlar. Bununla beraber iskan için gerekli olan Borcu yoktur belgelerini almakta zorlanmaktadırlar. Sgk ve vergi yapılandırmalarının sıkça yapılması da bu süreci uzatmaktadır. Yapı denetimleri yapılan binaların %100 seviyelerine gelmesinden ötürü yaptırılan su ve doğalgaz aboneliklerinin sadece Sedaşta Sakarya’nın pilot bölge seçilmesinden ötürü yapılmayışı müteahhit ve vatandaşlarımızı suça teşvik etmekten başka bir şey değildir. Özellikle Müteahhit Meslektaşlarımızın geçtiği bu zor dönemlerde Sedaş’ın bu tutumundan vazgeçmesini bekliyoruz.
Sakarya Ticaret ve Sanayi Odasının Sakaryalı esnaflarımıza Nefes Kredisi imkanı sunmuştur. Ticaret odamızdan buna ilişkin 650 faaliyet belgesi alınmıştır. Bankalara yapılan 253 müracaatın sadece 191’i nefes kredisinden faydalanmıştır. 8 banka ile anlaşma yapılmıştır. Nefes kredisi olarak ayrılan Fonun sadece %55’i kullanılmıştır. Bu fonun %45 halen kullanılmamıştır. Bu bankalar Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıfbank, Garanti Bankası, İş Bankası, Yapı ve Kredi bankası, Ziraat Katılım Bankası, Vakıf Katılım bankasıdır. Bu bankalar halen bu krediyi vermek durumundadır. Kullandırmak istemeyen bankaları tarafımıza bildirmelerini tüm üyelerimizden rica ediyoruz. TOBB tarafından Sakarya Ticaret ve Sanayi Odasının imkanlarıyla sağlanan bu olanaktan üyelerimizin yararlanmasını bekliyoruz.
Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası
34. Meslek (Müteahhitlik) Komite Üyesi
Fatih Enes İlkay
Güncelleme Tarihi: 21 Aralık 2018, 10:38
YORUM EKLE