Hendek Gündem

SAKARYA ALPEREN OCAKLARI BASIN AÇIKLAMASI

SAKARYA

Bu açıklama, toplumumuzun kıymet değerlerine dikkat çekici bir ahlak ültimatomudur!



Bildiğiniz gibi ortada, cenazesini kaldırmış olduğumuz ve toprağa emanet etmiş olduğumuz halde,  rahmete kavuştuğu kazası üzerindeki sis perdesi henüz kaldırılmamış bir naşımız var. Gönüllerimiz, vuslatı ahrete bırakıcı bir teselliyle sükunete kavuşmuş olsa da, akıllarımızdaki soru işaretleriyle her dem bizi kendisiyle ölümlere gark eden Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’ndan bahsettiğimiz malumunuzdur.

Kırmızı bir helikopter dağa çarptı ya da çarptırıldı. Uzay çağına intibakla övünen bir devlet tarafından enkaz günlerce bulunamadı. Her gün ortaya atılan manipülasyona güdümlü komplo teorileriyle akıllar karıştırıldıkça karıştırıldı. Bir mezar enflasyonuyla Yiğidimiz-Yitiğimiz, dirisiyle daima bırakıldığı gibi, ölüsüyle de daima istismara uğratıldı. Hakikati örten derin odaklar, devlet projektörünü çalıştırmamakla karanlığa teslim olan siyasi irade, Cumhurbaşkanı’ndan liseli bir kız öğrencisine kadar herkesin sual ettiği çelişkileri, elleri cepte, ıslık çalıp havaya bakarak karşılayan kudretli devletliler!

Daha neler neler! Azıcık adalet haysiyetine sahip her insan kabul eder ki; Şehit Liderimiz Muhsin Yazıoğlu’nun esrarlı ölümünde, bizzat devletin açık bıraktığı nice esrarlı kapı vardır! Ama bizi, bugün buraya toplayan öfke, hüzün, inkisar, saydığımız bütün bu enteresanlıklar komedyası değildir!

Bütün bu saydıklarımıza dair takip ve sorgu nazarlarımızı diktiğimizi ve kendi mizanımızca edindiğimiz haklarımızı mahfuz tuttuğumuzu bildirir ve biziz bugün buraya toplayan saiki, ahlaki bir ültimatom halinde şöyle haykırırız:

Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’na ait kaza yeri cenaze görüntülerinden bir kısmını yayınlayan Habertürk internet sitesi, adeta magazin merakı körükleyen bir edepsizlikle de, başka görüntüleri de yarın yayınlayacağını duyurmuştur.

Vicdanının hala yaşadığına inandığımız kıymetli kamuoyu, bir kısmıyla vicdanını hala yaşıyor saydığımız basın mensupları!

Değil sadece Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu, ortalama bir vatandaş, hatta küçük bir kedinin cenazesi üzerine bile, herhangi bir ilkeliliğin, herhangi bir tutumun, herhangi bir ahlak değerinin tentesini germek mümkün değildir. Bize öyle geliyor ki; bir kısım basın, öldüğünü- öldürdüğünü düşündüğü örf ve kıymet değerlerimizin, vicdanlarımızda, kafalarımızda, hatta ve hatta, zedeleyenini dişlemek ve parçalamak üzere diş ve tırnaklarımızda yaşadığının henüz farkında değildir!

Söz muhatabını hedef tutar, mecraına yönelir!

Ahlaksızlar, vicdansızlar, değersizler, mezar soyguncuları, ölü simsarcıları, en ulvi duyguları kasaplar gibi parçalayarak çangallarına asıp, tezgahlarında sergileyen insan tacirleri, Kur’an’ın diliyle betimleyecek olursak Belhu’m Adallar!

Burası, Katedrallerin gölgesinde mayışılan İsviçre değildir! Burası, domuz menfezlerinden şişlerin geçirildiği Almanya değildir! Burası, cinslerin karıştığı-karıştırıldığı ve böylece insanların hayvanlaştırıldığı Hollanda değildir! Burası, bin yılı aşkın bir zaman boyunca, toprağı İslam nuruyla karılmış Türk vatanıdır!

Habertürk Basın-Yayın grubuna ve ona, Şehidimiz naaş görüntülerini her nereden edindiyse temin eden Cihan Haber Ajansına sesleniyoruz! Siz, bu vatanı neresi farz ediyorsunuz? Bin yıllık bir İslam yurdu mu, kendi değerlerinin enkazı üzerine Batı’nın kazuratları dökülmüş bir yaban eli mi?..

Bizden iseniz, başınızı ellerinizin arasına alın ve yaptığınız işin bu vatanda ne anlama geldiğini anlayın! Bizden değilseniz eğer, bunu da bize açıkça bildirin ki; naşımız üzerine uzanan elin bir gaflet eli değil, bir ihanet eli olduğunu bilelim!

Ahlaki bir ültimatomun kısa ve toplayıcı hükmü halinde son sözümüz:

Ya bu yanlıştan dönün ve özür dileyin, ya da biz örtülü bir işgalle kelepçelenmiş bir vatan şartlarının tasavvur edelim ve topyekûn Anadolu’ya seslenelim:

“HAYDİN! KURTULUŞA!”

Sakarya Alperen Ocakları 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.