Ticaret Merkezi Konferans Salonu’nda yapılan konferansa konuşmacı olarak, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Eyüp Çelik, Yrd. Doç. Dr. Betül Düşünceli, Yrd. Doç. Dr. Ümit Sahranç ve İlçe Sağlık Grup Başkanlığı’ndan Uzman Hemşire Deniz De Asis katıldı.
Öncelikle kendin için maddeden uzak dur
Üç gün süren konferansın ilk günü, ilk olarak Hendek İlçe Sağlık Grup Başkanlığı Uzman Hemşire Deniz De Asis, öncelikle kendin için maddeden uzak dur diyerek başladığı konuşmasında “ Madde bağımlılığı insanın bütün hayatını kötü yönde etkilemektedir. Onun için en önemlisi bu madde bağımlılığına hiç başlamamaktır. Bağımlılık çok ağır bir süreçtir. Bağımlı insanın öncelikle kendine güveni azalır, kontrolü zayıflar, insani ve ahlaki değerleri, duygusal ve bütün fonksiyonları olumsuz yönde etkilenir. Bağışıklık sistemini çok zayıflatarak olumsuz süreç devam eder. Ölümcül hastalıklara yakalanma riski çok yüksektir. Bağımlı olan kişinin ailesi ile olan bağı da zayıflar. Ailelerin de bu konuda çocuklarına dikkat etmeleri gerekir. Hepiniz öncelikle hayır demesini bilmelisiniz. En iyi yapılacak şey madde kullanımının olduğu ortamlardan uzak durmaktır “ diyerek, bu konuda yaşanmış bir hikayeden örnek vererek sunumunu tamamladı.
“ Hayır “ demelisiniz
Daha sonra konuşmacı olarak konferansa katılan SAÜ Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eyüp Çelik, madde bağımlılığı konulu konferansında öncelikle gençlerin ergenlik döneminden bahsetti. Çelik “ Ergenlik döneminde gençler, asi, çabuk öfkelenme, endişeli hal, kendine dönüklük, çabuk heyecanlanma, ruh halinde değişikler ve ilgi alanlarında değişiklikler gösterir. Bu dönemde gençlerimiz farklı yönlere eğilim gösterebilirler. Yanlış arkadaşlıklar sonucunda madde bağımlılığına yönelebilirler. Madde bağımlılığı, vücudun bir yada birden çok işlevini olumsuz yönde etkileyen maddelerin kullanılması ve bundan dolayı da zarar gördüğü halde bu maddelerin kullanımının bırakılmaması durumuna verilen addır. Madde kullanımı vücudun, fizyolojik, psikolojik ve sosyal sorunlara sebep olur. Bulunduğunuz ortamda, bağımlılık yapıcı herhangi bir maddeyi denemenizle ilgili bir teklifte bulunulursa kısa ve net bir ifade ile “ Hayır “ demelisiniz. Riskli ortamlardan uzak durmalısınız “ diyerek, madde bağımlılığı ile ilgili görsel sunum yaptı.
Bağımlı insanlar özgür değildir
Konferansın ikinci günü, Sakarya Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Betül Düşünceli konuşmacı olarak katıldı. Düşünceli, uyuşturucu maddelerin zararları konusunda verdiği konferansta “ Kötü ve olumsuz şeyleri görünce irademizi ortaya koyacağız. Sıkıntılarınızı kendiniz çözemiyorsanız uzman kişilerden yardım alın. Ailenizle, arkadaşınızla sorunlar olabilir. Madde bağımlığı olabilir, bu konularda kendi kendinize başetmek yerine uzman kişilerin yardımını almanız, sorunların çözümünde daha etkili olacaktır. Olumsuzlukların içinde yaşarken, bunu yaşayıp geçiyoruz. Ergenlik çağı erken dönemlerde başlıyor. Ortalama 11- 12 yaşlarında başlıyor. Bu dönemde ruhsal değişiklikler ile karşılaşıyoruz. Herkesin bu dönemde yaşadıkları değişkenlik gösterir. Hepimiz bir ergenlik dönemi geçiriyoruz ve o dönemi nasıl geçirdiğimiz kişiden kişiye göre değişiyor. Bu dönem yetişkin olma yoluna doğru gidilen dönemlerdir. Yetişkinliğe ulaştığınız dönem kendi kendine karar verme durumuna ulaşıyorsunuz. Değişik ortamlarda olacaksınız. İlgi alanlarınız ne ise o gruplara dahil olmayı tercih edebilirsiniz. Madde bağımlılığı olan ortamlardan uzak durmalıyız. Başkalarının tercihi değil sizin tercihiniz önemlidir. Biz kendimiziz, başkası değiliz. Madde kullanımı dertlerden kurtulma yöntemi değildir. Hayatımızı olumlu süreçlerle dolduralım. Bağımlı insanlar özgür değildir “ diyerek, madde bağımlılığı ile ilgili video sunumu yaptı.
Bir kereden bişey OLUR!!
Konferansın son günü de,Sakarya Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Sahrançsunum yaparak “ Sizler sesinizin duyulmasını ve sizi anlamalarını istiyorsunuz. Anlaşılmadığınızı düşünüyorsanız, arkadaşlarınıza daha sıkı sarılıyorsunuz. Biz büyükler bile sizleri anlamakta zorluk çekiyoruz, hata bizlerde. Sizleri yakın arkadaşlarınıza itiyoruz. O arkadaşlarınızdan bazıları kötü alışkanlıkları olan arkadaşlarınızdır. Görülmediğinizi düşündüğünüz zaman sizi göreceğini düşündüğünüz kişilere yöneliyorsunuz. Grup baskısı da çok önemli, sizi bazı sözler sarfederek farklı yönlere saptırabilirler. Madde bağımlılığı gibi kötü alışkanlıklara yönelebilirsiniz. Bir kereden bişi olmaz diye başlanılan madde bağımlılığı, sonu ölümcül olabilecek sonuçlara kadar gider. Bu durumda artık siz diye birisi olmuyor. Doğru insanlarla arkadaş olun“ dedi.
Konferans sonunda, konuşmacılara programa desteklerinden dolayı teşekkür plaketi verildi.