CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 35. Olağan Genel Kurultayı’nda, TBMM CHP Grup Toplantısında ve Twitter hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsiyetine yapmış olduğu hakaretlere, Hendek halkından tepki geldi.
Hendekliler yaptıkları açıklamada, Bu ifade sadece Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük bir saldırı ve hakaret değil, verdikleri oylarla onu bu makama layık gören bizlere ve milyonlarca Vatandaşa da yapılmış açık bir hakarettir dedi.
Hendek’te bir grup Vatandaş CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Hendek Savcılığında hakaret suçundan soruşturma başlatılması için ihbarda bulundu. Vatandaşlara 25. Dönem Sakarya Milletvekili Ali İnci, Hendek Belediye Başkanı İrfan Püsküllü, AK Parti Hendek İlçe Başkanı Ali Kemal Sofu ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile Kadın Kolları Başkanı Emine Tosun, Gençlik Kolları Başkanı Muhammet Erci ve çok sayıda Hendekli vatandaş destek vererek Hendek Savcılığına dilekçe verdiler.
Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 16.01.2016 tarihinde CHP 35. Olağan Genel Kurultayı’nda ve 19.01.2016 tarihinde TBMM’nde CHP Grup Toplantısında yaptığı konuşmalarda ve “Twitter” hesabından yaptığı paylaşımlarda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsiyet haklarına saldırı kastıyla fevkalade ağır hakaretlerde bulunmuştur.
91 yıllık Cumhuriyet tarihimizde hatta 2000 yıllık Türk tarihinde ilk kez devletin başındaki isim milletimizin sandık başına gidip, tercih yapmasıyla yani doğrudan doğruya vatandaşların kendi tercihiyle belirlenmiştir. Yargı denetiminde gerçekleştirilen gizli oy-açık tasnif ilkelerinin benimsendiği demokratik bir seçim sonucunda, Türkiye Cumhuriyeti’nin halk tarafından %52 oyla doğrudan seçilen ilk Cumhurbaşkanı sıfatına sahip olan ve temel ve hak hürriyetler ile demokrasimizin gelişmesi doğrultusunda sayısız reformların mimarı olan, milyonlarca kişi tarafından sevilen Sayın Cumhurbaşkanımızın diktatörlükle itham edilmesinin ne kadar yersiz olduğu izahtan varestedir. Bu ifade sadece Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük bir saldırı ve hakaret değil, verdikleri oylarla onu bu makama layık gören bizlere ve milyonlarca vatandaşa da yapılmış açık bir hakarettir.
Demokrasinin hakim olduğu toplumlarda, halkın iradesini yönetime yansıtmanın en temel ve etkili aracı seçimlerdir. Seçimler, gelişmiş demokrasilerde halkın yönetime katılmasının uygulanabilir en doğrudan aracıdır. Şüphelinin, demokratik yöntemlerle, anayasada gösterilen usule uygun olarak gerçekleştirilmiş bir seçim sonucunda %52 oy olarak doğrudan seçilen Cumhurbaşkanı için; ilkel ve demokratik bilincin gelişmediği toplumlarda, ülkedeki ekonomik ve askeri gücü kontrol eden şahısların veya grupların, halk üzerinde baskı kurarak, şiddet uygulayarak kontrolü ellerinde tuttukları rejimler için kullanılan “Diktatör” nitelendirmesinde bulunması, şüphelinin demokrasiye ve halkın iradesine en ufak saygısının dahi olmadığının açık bir göstergesidir. Şüpheli şahsın, aynı zamanda temsil kabiliyeti bakımından ülkedeki en büyük ikinci partinin ve Ana Muhalefet Partisinin lideri olması, durumun ne kadar vahim olduğunu gözler önüne sermektedir.
Şikayet olunanın yönelttiği ifadeler, Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde, en temel anayasal hakkım olan seçme özgürlüğümü kullanarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermiş bir vatandaş olarak, tarafıma da yöneltildiği bir gerçektir. Şikâyet olunanın bu isnat ve ithamları Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, onu seven ve ona oy veren biz vatandaşlara yönelik ağır birer hakarettir. Bu sebeple şüpheliden şikayetçiyim.
Herhangi bir kişi için dahi ileri sürülemeyecek bu sözlerin toplumun göz önünde bulunan, varlığını, gücünü, etkinliğini ve yetkisini halktan alan bir Cumhurbaşkanı için ifade edilmesi düşünce açıklaması ve eleştiri olarak kabul edilemez.