Ülkemizin gelişmesinde ve çağdaşlaşmasında büyük emekleri bulunan kadınlarımız, toplumsal ve ekonomik yaşamdaki gelişmelerin en temel öğesidir.
Türk kadını, toplumumuzun yapısını güçlendirip şekillendirerek, aile birliğinin en önemli unsuru olarak daima özverinin, sevginin kaynağı olmuştur.
Kurtuluş Savaşı'nda vatanımızın bağımsızlığı için erkeğiyle cepheden cepheye koşan Türk Kadını, Cumhuriyetimizin kurulmasıyla ve demokrasinin gelişmesiyle eğitimden sağlığa, yasama, yürütme ve yargıdan iş dünyasına kadar her alanda üstlendiği görevleri başarıyla yerine getirmiş, modern Türkiye'nin simgesi ve Cumhuriyetimizin en büyük teminatı olarak toplumsal yaşamda yerini almıştır.
Cumhuriyetimizin kurulmasında önemli bir misyon yüklenen Türk kadını, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sayesinde 3 Nisan 1930'da medeni ve siyasi haklarına, 5 Aralık 1934'de ise seçme ve seçilme hakkına kavuşarak birçok dünya ülkesinden önce, Türk toplumu kadına hukuksal, siyasal, toplumsal ve ekonomik haklarını kendiliğinden yasal olarak tanımış ve onu yüce bir değer olarak kabul etmiştir.
Bu duygu ve düşüncelerle yaşamımızın her anında varlıklarıyla onurlandığımız, ihtiyacımız olduğunda bizden desteklerini esirgemeyen, eğiten, yetiştiren, yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren, ailenin ve toplumun temel taşı olan kadınlarımızın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlar sağlık, başarı ve huzurlu günler dilerim.